 |
Büyütmek için tıklayın
|
Bu müze ile ilgili ilk olarak söylemek istediğim iki şey var. Birincisi: Müze çok katlı, iki binadan oluşuyor ve gerçekten büyük. Ankara'da oturmadığım için hızlı trenle genelde günübirlik gelirim. Bu müzeye ilk defa geldiğim bir gün içinde birkaç müzeye gitmeyi planlıyordum. O gün ilk önce Kale'yi gezdim ve ardından Rahmi Koç Müzesine geçmiştim. Fakat müze o kadar büyük ki yorulduğum içim müzenin tamamımı gezemedim bile. Bu yüzden oradan başka müzeye geçmedim. Ayrıca müzeye yaz ayında gelmiştim ve sanırım klima çalıştırılmaması nedeniyle müze sıcaktı ve bu durum gezmeyi biraz zorlaştırıyor, bu yüzden bahar aylarında belki daha iyi olabilir.
 |
Büyütmek için tıklayın |
İkincisi: Müzede her alandan eser var. Bu yüzden, müzede herkesin ilgisini çekebilecek bölümler vardır. Fotoğraf, sinema, minyatür, oyuncak, eski atölyecilik alanları (saat, ahşap, demir atölyeleri gibi), eski radyolar ve bilgisayarlar(ilk macintosh'lar var), eski saatler, tüfekler, tren modelleri, eski otomobiller, müzik aletleri, dizel motorlar, pilotaj ile ilgili eserler(uçak motorları, konsolu...), buharlı makine modelleri, motorsikletler, daktilolar, eski diş hekimlerinin aletleri, dikiş makineleri, eski uçak motorları ve şuan daha aklıma gelmeyen birçok konuda/alanda eser sergileniyor.
 |
Büyütmek için tıklayın |
 |
Büyütmek için tıklayın |
 |
Büyütmek için tıklayın |
 |
Büyütmek için tıklayın |
Müze Ankara Kalesi giriş kapısının hemen karşısında. Bu yüzden gelindiğinde kale ve müze birlikte gezilebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum...