Amatör fotoğrafçılık için profesyonel fotoğraf makinesi şart mı?

Ben yaklaşık 10 yıldır amatör fotoğrafçılıkla ilgileniyorum. Amatör fotoğrafçılıktan kastettiğim şey paramı bu işten kazanmamak, yani hobi olarak yapıyorum. Bazı dönemler fotoğrafçılık konusunun üstüne düştüm ve bolca fotoğraf çektim, bazı dönemlerse pek ilgilenemedim. Yine de hiçbir zaman fotoğraftan tamamıyla kopmadım. Bu fotoğraf meselesine ilk adımımı Olympus E-510 Dslr ile atmıştım. Bu 10 megapiksellik makine hala piyasadaki tüm telefonlardan çok daha kaliteli fotoğraf çekiyor. Bu işi bilenler megapikselin aslında pek de önemli bir şey olmadığını zaten biliyorlar. Fakat şimdilerde megapiksel yüksekliği reklam amacıyla iyi bir şeymiş gibi yansıtılıyor, o da ayrı bir mevzu. Ben megapikseli sadece günün teknolojisi ile kıyaslamak için yazdım.

Makineyi ve lenslerini bir yakınımdan almıştım. Pek popüler bir makine olmadığından ve eski bir makine olması sebebiyle kit lens dışındaki farklı lensleri kendim bulamayabilirdim. Lensler hazır elimde olunca sabit odak, geniş açı ve tele objektifleri de tecrübe edebilmiş oldum. Bu bahsettiğim diğer lensler sayesinde dslr makineyi tam anlamıyla öğrenebildiğimi düşünüyorum.

6-7 sene Olympus makineyi kullandıktan sonra Nikon D7200 makineyi aldım. D7200'ü tercih etmemdeki sebep sensörünün çok yüksek ISO'larda dahi muhteşem kalitede görüntü verebilmesiydi. Onu sadece 18-105 lensle kullandım. Başka bir lens almaya başlarda yeltensem de sonraları yavaş yavaş farklı bir lense ihtiyacımın olmadığını düşünmeye başlamıştım. Mesela sürekli portre çekilmiyorsa sabit odak bir lense, kuş veya sincap gibi uzaktan çekilmesi gereken nesneler sürekli çekilmiyorsa tele objektife gerek yok. Bu lensler bir anlık hevesle alınıyor ve kısa bir süre sonra neredeyse hiç kullanılmıyor bile. Mesela Olympus makinemin tele lensi de sabit odak lensi de vardı. İlk zamanlarki hevesimi giderdikten sonra gerçekten ihtiyacım olup da tele lensi takmam gerektiği durumlar çok olmadı. Ama sabit odak lensi çok kullanmıştım. Çünkü üniversitedeyken sürekli portre çekiyordum. Nikon makinemde de 18-105 ile portre çekimleri yaptım. 50 mm'ye getirip çekiyordum. Bana göre böyle de gayet iş görüyordu ve fotoğrafı çekilenler sonuçtan memnun kalıyorlardı. Hatta mm arttıkça bokeh etkisi de artar. Örneğin tercihe göre 80-90 mm'lere getirilerek de çekim yapılabilir. Zaten doların bu günlerde tavan yapması ile sabit odak iyi bir objektif almak da artık pek kolay değil.

Velhasılı özetle şunu söylemek istiyorum aslında; özel durumlar haricinde türlü lenslerin , çok profesyonel DSLR makinelerin vb. araçların elzem olduğunu artık düşünmüyorum(amatör fotoğrafçılık için konuşuyorsak tabi). Amatör fotoğrafçılık için de olsa illa profesyonel fotoğraf makinesi alınacaksa da artık hala aynalı makinelerin alınmasını kesinlikle mantıklı bulmuyorum. Bunu elimde D7200 gibi bir makine olmasına rağmen söylüyorum. Ha ben neden D7200 aldım? Ben D7200 aldığım zaman bu makine kadar iyi görüntü veren aynasızların fiyatı daha yüksekti. Zaten belki de ileride aynalı makineleri hiç görmeyiz bile. Bu aynı dijital makine almak normal bir şeyken gidip de analog filmli makine almaya benziyor artık. Yani illa profesyonel makine alıncaksa tercihler aynasız makineler arasından olmalı (bu benim fikrim, nihayetinde kararı kendiniz vermelisiniz). Nikon, Sony ve Fujifilm markalarının bu aynasız fotoğraf makinesi kategorisinde başarılı birçok modelleri var. 

 

Amatör fotoğrafçılık için profesyonel fotoğraf makinesine gerçekten ihtiyaç var mı?

Cevap: Yok. Çünkü amatör bir fotoğrafçının kocaman ve ağır bir makine ile bir de yanında lenslerini taşımasının bir mantığı olmadığını öğrendim. Çünkü bu işin sonu yok. Türlü çeşit, farklı özellikte lensler var. Makrosu var, telesi var, sabit odağı var, geniş açısı var, balık gözü var, tilt-shifti var, var oğlu var. Bir sürü DSLR gövdesi var; crop sensörü var, full-frame sensörü var, orta format sensörü var. Bunlardan daha küçükleri ve daha da büyükleri veya ara boyuttakileri de mevcut. Ee, nereye kadar gidecek bu? Yani aileyle bir geziye giderken bir sürü malzemeyi amatör fotoğrafçılık için bir insanın kendine yük etmesi bilemiyorum mantıklı mı? Açıkçası ben gezerken yanımda bir fotoğraf makinesi çantası taşıyarak terlemekten usandım. Sadece gövde ve üzerinde lensi ile çantasında taşımak bile uzun sürelerde insanı yoruyor. Ayrıca gezmek için mi geziyoruz yoksa fotoğraf çekmek için mi geziyoruz? Oysa küçük bir cihaz olsa hem gezilerin keyfine varılabillir hem de kaliteli fotoğraf çekilebilir. Yukarıda dediğim gibi ille de profesyonel seviyede bir makine olacaksa da bence aynasız makineler tercih edilmeli. Çünkü onlar hem gövde hem de lens olarak daha küçük ve hafif oluyorlar. Ayrıca o büyük makinelerle tamamen aynı fotoğraf kalitesini ve aynı kullanım özelliklerini sağlıyorlar.

Gelelim ille de profesyonel makine olsun demeyenlerin tercih edebileceği seçeneklere: RX100 tarzı makineler veya kamerası çok iyi olan akıllı telefonlar. Ben amatör fotoğrafçılık için şuan bir makine alacak olsaydım büyük ihtimalle Sony Cyber-shot DSC-RX100 veya o olmazsa da benzeri bir makineyi alırdım. Cebe atılıp hem rahatça gezilebilir hem de amatör fotoğrafçılık için yeterli düzeyde fotoğraflar çekilebilir. RX-100 M7'de 8x zoom yapabilen lens var. El kadar makinenin vizörü bile var. Sensörünün boyutu ise 1 inç. Elbette profesyonel seviyedekiler kadar büyük bir sensör değil fakat bana göre amatör fotoğrafçılık için yeterli bir görüntü kalitesi sunuyor.


Şimdi burada şöyle bir mesele var. Şuana kadar 1 inç sensörü olan telefon kamerası yoktu. Fakat yakın zamanda Sharp Aquos R6 akıllı telefonu tanıtıldı ve bu telefon da 1 inç sensöre sahip. Belki yakın gelecekte böyle büyük sensörlü telefon kameralarını bilindik markalarda da görebiliriz. Yani hiç ek cihaz taşımak istemeyenler bu tarz telefonları da bence düşünebilir fakat RX100 kadar da iyi olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü akıllı telefon kamera sistemleri istediği kadar gelişsin, aynı zamanda fotoğraf makinelerinin teknolojisi de gelişiyor. Ayrıca telefon ile makineler arasında ister istemez sensör boyutu aynı olsa da daha büyük objektifin farkı oluyor.

 

İpuçları

Ne tür cihaz olursa olsun, eğer fotoğraf için alınıyorsa elbette cihazı satın almadan önce nasıl görüntü verdiği incelenmeli. Teknik detaya girmeden yapılabilecek testlerden biri düşük ışıktaki fotoğraf performansına bakmak olabilir. Fotoğrafta kumlanma olup olmadığına ve detayların ne kadar korunabildiğine bakılabilir. Normal gündüz ışığında da aynı şekilde detayların keskinliği incelenerek cihazın sunduğu fotoğraf kalitesi hakkında genel bir kanıya varılabilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Voltaj düşmesi, elektronik aletler, voltaj regülatörleri ve yüksek gerilim koruma röleleri

Mutfak Eviye Sifonu Nasıl Değiştirilir?

Sanal gerçeklik gözlüğü ile evde sinema, Shinecon VR ve birkaç şey daha